Monday, February 27, 2006

Müze-sanat-ticaret

Bütün müzelerin içinde dükkanlar var. Özel sergilerin kitapları, sanatçılarla ilgili kitaplar, derken posterler, sonra t-shirtler, çantalar satılıyor. Ben üzeri Klimtli peçete aldım müzeden bir keresinde. Sabancı Müzesinde gördüm, şemsiye satılıyordu. Marketten kapağında Brueghel olan nefis bir ahududu reçeli almışlığım da var. Sonra küçük eskiz defterleri, en çok da kalem. Bazı müzeler muhteşem desen kalemleri, kömür kalemler, grafit vb. kalemler satıyor. Şimdi, ta en başa dönemeyeceğimize göre, yani sanat eseri meta mıdır, sanat ne içindir vb, sadece bu müze metacıkları üzerinden birkaç fikir yürütsek tabii ki sakata geliriz. Bir arkadaşım peçeteye ve reçel kavanozuna baktı (tabii ki reçel çoktan bitmişti, içinde karabiber duruyor şimdi), markette satılması başka, müzede satılması başka, dedi. Ama allasen, kitap defter tamam, şemsiye bile tamam, severiz biz gösterişi kızlar olarak, ama Klimt'e balıklı ellerimi ve kenarından marul sarkan dudaklarımı mı silicem yani? Şuradan geldik bu kaygan zemindeki duruşumuza (benim), ben düşündüm de, insan müze dükkanlarından giyinebilir... ev bile döşeyebilir. Ama aslolan sanattır tabii. Çizen bilir!!!

No comments: