Friday, November 03, 2006

Bu aralar ne yaptığımı merak edenlere:
Valla eşşek gibi çeviri yapıyorum. Ayrıca normal insanlar gibi ben de günümün tamı tamına üç (3) saatini trafikte geçiriyorum. Daha bir de kar yağacakmış... beş saate çıkar herhalde. Elimi kaleme sürmüyorum. Sabahları vapurda ne güzel kitap okuyordum, bayramdan sonra herkes vapura mı hücum etti nedir, oturacak yer bulabilene aşkolsun, ayakta sıkış tepiş. Zaten dönerken vapurla değil otobüsle dönüyorum, o başlı başına bir acı ve nefret kaynağı. Şu lanet şehirde on beşinci yılımı kutluyorum, on beş senedir otobüslerde aynı tas aynı hamam. Çevirilere gelince, ne siz sorun, ne ben söyleyeyim, yeryüzünde böyle konular olduğuna inanmazsınız zaten. Yaz gelince Olympos!